TÜRK VERGİ SİSTEMİNDE YER ALAN VERGİLER(2015/2016 İŞLETME-MUHASEBE DERS NOTU) II | Nurullah Tosun
27.07.2015
TÜRK VERGİ SİSTEMİNDE YER ALAN VERGİLER(2015/2016 İŞLETME-MUHASEBE DERS NOTU)  II

 

 

1-GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER;

a-Gelir Vergisi

b-Kurumlar Vergisi

 

2-SERVET ÜZERİNDEN AlINAN VERGİLER

a-Emlak Vergisi

b-Motorlu Taşıtlar Vergisi

c-Veraset Ve İntikal Vergisi

 

3-Harcamalar Üzerinden Alınan Vergiler ;

a- KDV

b-ÖTV

c-Gümrük V

d-Harçlar

e-Banka ve Sigorta Muameleleri V.

f-Damga Vergisi

g-Özel İletişim V.

 

 

I-GELİR VERGİSİ

 

1—GELİR VERGİSİNİN NİTELİĞİ:Konusu gelir olan vergileri gelir ve kurumlar vergisi oluşturmaktadır.

Gelir vergileri; gerçek kişilerin gelirlerini vergilendirir,

kurumlar vergisi ise; kurumların kazançlarını vergilendirir.

Türkiye de gelirlerin vergilendirilmesine 1926 yılında 755 sayılı KAZANÇ KANUNU ile başlamış ve değişikliklere uğrayarak 1961 yılında 193 sayılı GELİR VERGİSİ KANUNU uygulamaya konmuştur.

Gelir vergisinin konusu; gerçek kişilerin elde ettiği gelirlerdir.

 Nitekim, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’ nun 1. maddesinde “Gerçek kişilerin gelirleri Gelir Vergisine tabidir.

Gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.”hükmü yer aldıktan sonra

BUNA GÖRE;

a)GELİR KİŞİSELDİR.Kişileri 2 grupta inceleyebiliriz.GERÇEK KİŞİLER VE TÜZEL KİŞİLER
GERÇEK KİŞİLERİN elde ettikleri gelirler gelir vergisine tabi olup,TÜZEL KİŞİLERİN elde ettiği gelirler ise kurumlar vergisine tabidir.
 

b)GELİR YILLIKTIR.
Gelir vergisi kanunu geliri yıllık olarak kabul etmiş olup,genelde vergilendirme dönemi 1 Ocak---31 Aralık tarihleri arasındaki 12 aylık dönemi kapsar.
 

c)GELİR SAFİDİR.
Elde edilen gayri safi gelirden kanunun kabul ettiği giderler düşüldükten sonra safi kazanç vergilendirilir.
SAFİ KAZANÇ =G.S.H – GİDERLER

 

 gelirin unsurları; Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde 7 bent halinde aşağıdaki gibi sayılmıştır.

1. Ticari kazançlar; (Tahakkuk Esası Geçerlidir)

2. Zirai kazançlar; (Tahakkuk Esası Geçerlidir)

3. Ücretler; (Tahsilat Esası Geçerlidir)

4. Serbest meslek kazançları; (Tahsilat Esası Geçerlidir)

5. Gayrimenkul sermaye iratları; (Tahsilat Esası Geçerlidir)

6. Menkul sermaye iratları (Tahakkuk Esası Geçerlidir)

   7. Diğer kazanç ve iratlar(Tahsilat Esası Geçerlidir)

 

5) GELİR VERGİSİNDE MÜKELLEFİYET

MÜKELLEF TÜRLERİ
 

A)Tam Mükellef :Türkiye de yerleşmiş sayılanlar Türkiye de ikametgahı olanlar tam mükellef sayılır.Tam mükellefler Türkiye ve Türkiye dışındaki tüm gelirleri üzerinden vergilendirilir.
 

B)Dar Mükellef: Türkiye de ikametgahı olmayan ve bir takvim yılı içinde Türkiye de 6 aydan az kalan yabancı uyruklular dar mükellef sayılır.Dar mükellefler mülkiyet ilkesine göre sadece Türkiyedeki kazançları üzerinden vergilendirilir.(Yabancı uyruklular Türkiye de 6 aydan fazla kalırlarsa tam mükellef sayılırlar.) Görevli gelenler ,ilim ve fen adamları ,seyahat ve tahsil,hastalık gibi nedenlerle zorunlu olarak Türkiyede 6 aydan fazla kalan yabancı uyruklular tam mükellef sayılmazlar yinede dar mükelleftirler.
 

GELİR Vergisi Beyanname Çeşitleri
1

. Yıllık;

2. Muhtasar;

3. Münferit;  Beyanname ile yapılır.

1. Yıllık beyanname, muhtelif kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde edilen kazanç ve iratların bir araya getirilip toplanmasına ve bu suretle hesaplanan gelirin vergi dairesine bildirilmesine mahsustur.

Gelirin takvim yılının belli bir dönemine taalluk etmesi, beyannamenin yıllık vasfını değiştirmez.

2. Muhtasar beyanname, işverenler veya vergi tevkifatı yapan diğer kimseler tarafından kesilen vergilerin matrahları ile birlikte, toplu olarak vergi dairesine bildirmesine mahsustur.

3. Münferit beyanname, dar mükellefiyete tabi olanların yıllık beyanname ile bildirmeye mecbur olmadıkları kazanç ve iratlardan, vergisi tevkif suretiyle alınmamış olanların bildirilmesine mahsustur

Gelirin Toplanması ve Beyan
Madde 85-

  Mükellefler, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.

Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler. Bu hüküm şirketlerin faaliyet ve tasfiye dönemlerine şamil olmak üzere kollektif şirket ortakları ile komanditeler hakkında da uygulanır.

Yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlar:

1. Mükellefin bunları Türkiye'de hesaplarına intikal ettirdiği yılda;

2. Türkiye'de hesaplara intikal ettirilmemesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda Elde edilmiş sayılır.(*)

Yıllık Beyannamenin Verilmesi
Madde 92

Bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayının başından yirmibeşinci günü akşamına kadar

gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticarî kazançlardan ibaret olması halinde izleyen yılın Şubat ayının başından yirmibeşinci günü akşamına kadar

 tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine, dar mükellefiyette Türkiye'de vergi muhatabı mevcutsa onun Türkiye'de oturduğu yerin, Türkiye'de vergi muhatabı yoksa işyerinin, işyeri birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu yer vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir.

Takvim yılı içinde memleketi terk edenlerin beyannameleri memleketi terke takaddüm eden 15 gün, ölüm halinde ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verilir.

Muhtasar Beyannamenin Verilme Zamanı
Madde 98

94'üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirmiüçüncü  günü akşamına kadar

ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. Yıl sonlarında tahakkuk ettirilen mevduat faizlerinden kesilecek vergilerin bildirilmesi için bu süre bir ay uzatılır.

Aynı belediye hudutları içinde muhtelif yerlerde yapılan ödeme ve tahakkuklar ile bunlara ait vergilerin bir merkezden bildirilmesi caizdir.

Ziraî ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olanlar, 94'üncü maddeye göre yapacakları tevkifatla ilgili muhtasar beyannamelerini, bağlı bulundukları vergi dairesine önceden bildirmek şartıyla her ay yerine  Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının yirmiüçüncü günü akşamına kadar verebilirler.

Münferit Beyannamenin Verilmesi ;

Dar mükellefiyete tabi mükelleflerden yıllık beyanname vermeye mecbur olmayanlar:

1. Gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını, gayrimenkulün bulunduğu,

2. Menkul malların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını, mal ve hakların Türkiye'de elden çıkarıldığı,

3. Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratlarını işletmenin bulunduğu,

4. Arızi olarak ticari işlemlerin yapılmasından veya bu nitelikteki işlemlere tavassuttan elde edilen diğer kazanç ve iratlarla, arızi olarak serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edilen kazançlar ve dar mükellefiyete tabi olanların 45' inci maddede yazılı işleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar, faaliyetin yapıldığı veya yolcu veya yükün taşıta alındığı,

5. Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle ilgili olarak sonradan elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil), ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi veya ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratları, vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iratlarını ve diğer her türlü kazanç ve irada ilişkin ödemenin Türkiye'de yapıldığı,

6. Diğer hallerde Maliye Bakanlığı'nca belirlenen,

Yerin vergi dairesine münferit beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.

Bu kazanç ve iratlardan serbest meslek faaliyetlerine ilişkin olanların beyannamelerinin bu faaliyetlerin sona erdiği bu kazanç dışındaki diğer kazanç ve iratlarla ilgili beyannamelerin ise bu kazanç ve iratların iktisap olunduğu tarihten itibaren 15 gün içinde ilgili vergi dairesine verilmesi mecburidir.

Geliri telif ve patent haklarının satışından ibaret olan ve tamamı üzerinden tevkif suretiyle gelir vergisi ödemiş bulunan dar mükellefiyete tabi kimselerin bu gelirleri için münferit beyanname vermeleri ihtiyaridir.
 

Toplama yapılmayan haller
Madde 86-

- Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

1. Tam mükellefiyette;

a) Gerçek usulde vergilendirilmeyen ziraî kazançlar, bu Kanunun 75 inci maddesinin(15) ve (16) numaralı bentlerinde(5) yazılı menkul sermaye iratları, kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı,

b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler(birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil)(*),

c) Vergiye tâbi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tâbi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları,

d) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 2015 yılı için 1.500 TL. aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları.

2. Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar

ESAS TARİFE md 103

(287 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2015 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere  aşağıdaki tutarlar belirlenmiştir.) Gelir vergisine tabi gelirler;

 

12.000 TL'ye kadar 

% 15

29.000 TL'nin 12.000 TL'si için 1.800 TL, fazlası

% 20

66.000 TL'nin 29.000 TL'si için 5.200 TL, (ücret gelirlerinde 106.000 TL'nin 29.000 TL'si için 5.200 TL), fazlası

% 27

66.000 TL'den fazlasının 66.000 TL'si için 15.190 TL, (ücret gelirlerinde 106.000 TL'den fazlasının 106.000 TL'si için 25.990 TL), fazlası 

% 35

 

oranında vergilendirilir.(1)

 

  • TİCARİ KAZANÇ
  • 1. TİCARİ KAZANCIN NİTELİĞİ
  •             Ticari kazanç, gelir vergisine tabi unsurlar içinde kapsam ve mahiyet itibariyle önemli yere sahip bir kazanç unsurudur. Gelir vergisi kanununun 37. maddesinde yer alan tanımına göre;
  •  “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.” şeklinde yapılan tanımlamadan sonra GVK’nun uygulaması açısından aşağıda sayılan faaliyetlerden doğan kazançların da ticari kazanç olduğu belirtilmiştir.
  • Maden, taş ve kireç ocaklarının, kum ve çakıl istihsal yerlerinin, tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden;
  • Coberlik işlerinden (Borsaya kayıtlı olarak ve kendi nam ve hesabına hisse senedi ve tahvil alım satımı yapılması);
  • Özel okul, hastane ve benzeri yerlerin işletilmesinden;
  • Devamlı olarak gayrimenkul inşa edip satan veya devamlı olarak ( bina, arsa,dükkan, kat, daire...vs.) alım satımı ile uğraşanların bu işlerinden;
  • Kendi nam ve hesaplarına menkul kıymet alım satımı ile devamlı olarak uğraşanların bu faaliyetlerinden;
  • Satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin , iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından ; elde edilen kazançlar.

Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar

  • TİCARİ KAZANCIN VERGİLENDİRİLMESİ
  • Ticari kazanç vergilendirilmesinde tahakkuk esası uygulanmaktadır. Tahakkuk esası; bir karşılığa dayanan iş veya işlemlerde bunun karşılığını teşkil eden bedelin ödenmesi gereken safhaya gelmesidir.
  • Başka bir ifadeyle mahiyet ve tutarı itibari ile, hukuken o gelirin sahibi tarafından talep edilebilir olmasıdır.
  • Bu safhada geliri doğuran iş veya işlem eksiksiz olarak tamamlanır ve tutar olarak kesinleşir.
  • Gelir Vergisi Kanunu'na Göre İndirilecek Giderler:
  • Ticari kazancı elde etmek için yapılan bir kısım giderlerin vergi kanunlarınca hasılattan indirilebilmesi ilkesi kabul edilmiştir.Hangi gider unsurlarının gelir vergisi matrahından indirilebileceği GVK 40. maddesi uyarınca aşağıda sıralanmıştır. Ancak bir giderin indiriminin kabul edilebilmesi için giderin mutlaka:
    • Ticari kazancın elde edilmesi veyahut idame ettirilmesi amacıyla yapılmış olması,
    • Vergi kanunlarında belirtilen haller müstesna olmak üzere, tevsik edici bir belgeye dayanması ,
    • Tahakkuk esası ve dönemsellik ilkesine uygun olması gerekmektedir.
  • Ticari Kazancın Elde Edilmesi ve İdame Ettirilmesi için Yapılan Genel Giderler.gvk/40-1
  • Ticari kazanç ile ilgili olarak yapılan genel giderlerin indirilebilmesi için kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında bir illiyet bağı bulunması, giderlerin kazancın elde edilmesine yönelik olması harcamanın ilgili olduğu gelir doğuran olayın vergiye tabi olması, yapılan gider karşılığında maddi veya maddi olmayan herhangi bir kıymet iktisap edilmemiş olması ve giderin maliyet unsuru olmaması gerekir.
  • Aşağıda sayılan giderler genel olarak bu mahiyettedir.
    • Kırtasiye, temizlik, ısıtma, aydınlatma, su ve telefon gideri,
    • İşyeri, araç ve işletme faaliyetiyle ilgili malların kira giderleri,
    • Bina, taşıt, emtia ve bunlara yönelik sigorta giderleri
    • Pazarlama, satış ve dağıtım giderleri,
    • Yapılan işle orantılı temsil ve ağırlama giderleri,
    • Finansman giderleri
    • Reklam giderleri,
    • İmalat sürecinde bulunmayan personel giderleri
  • Götürü Gider Uygulaması
  • (İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler.) gvk 40/1
  • Kiralama Yoluyla Edinilen veya İşletmeye Dahil Olan ve İşte Kullanılan Taşıtların Giderleri
  • İşle İlgili Olmak Şartıyla Mukavelenameye veya  İlama veya Kanun emrine İstinaden Ödenen Zarar, Ziyan ve Tazminatlar. Mad.40/3
  • İşletme ile İlgili Olmak Şartıyla Bina, Arazi, Gider, Tüketim, Damga Belediye Vergileri, Harçlar gibi Ödenen Ayni Vergi, Resim ve Harçlar. Mad 40/6
  • Vergi Usul Kanunu Hükümlerine Göre Ayrılan Amortismanlar. mad.40/7

 

 

 

II-KURUMLAR VERGİSİ

 

-KURUM KAZANCI

Kurumların kazançları kurumlar vergisine tâbidir.

Kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşur.

-KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ

  • Sermaye şirketleri
  •  Kooperatifler
  •  İktisadî kamu kuruluşları
  •  Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler
  •  İş ortaklıkları

TAM MÜKELLEFİYET

Kurumlardan, kanuni veya iş merkezleri Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilir.

Kanuni merkezden maksat, vergiye tabi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir. İş merkezi ise iş bakımından işlemlerin bilfiil toplandığı ve yönetildiği merkezdir.

-VERGİYE TABİ KAZANÇ (I)

Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanır.

 Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır.

Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile GVK nun 40 ve 41'inci maddeleri hükümlerine uyulur.

 

VERGİLENDİRME DÖNEMİ

Kurumlar vergisinde vergilendirme dönemi, hesap dönemidir. Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerin vergilendirme dönemi ise özel hesap dönemleridir.

 

-HESAPLANAN KURUMLAR VERGİSİ

Kurumlar vergisi, kurum kazancı üzerinden % 20 oranında alınır. (KVK/32)

GEÇİCİ VERGİ

Kurumlar vergisi mükelleflerince, câri vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve câri dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödenir.)

 

BEYANNAMENİN VERİLME ZAMANI VE YERİ

Kurumlar vergisi beyannamesi, hesap döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilir.

Mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi, kurumun kanunî veya iş merkezinin bulunduğu yerin vergi dairesidir.

Maliye Bakanlığı, mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairelerini, kanunî veya iş merkezlerine bakmaksızın belirlemeye yetkilidir.

 

 

III-KATMA DEĞER VERGİSİ

 EĞİTİM NOTLARI

Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler

Türkiye'de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir:

1. Ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler,

2. Her türlü mal ve hizmet ithalatı,

3. Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler:

 

Madde metninden anlaşılacağı üzere mal teslimi, hizmet ifası yada ithalat şeklinde cereyan edecek  bir işlemin katma değer vergisine tabi olması için;

 — İşlemlerin Türkiye'de yapılmış olması ve (mülkilik prensibi, 6. madde),

— İşlemlerin Kanunun 1. maddesinde sayılan mal teslimleri ve hizmet ifaları arasında sayılmış olması gerekmektedir.

Söz konusu işlemleri kim yaparsa yapsın (işlemin Türkiye'de yapılması şartıyla) dar mükellef, tam mükellef, özel, resmi ayrımı yapılmaksızın vergilendirilecektir.

       Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti sayılan faaliyetler çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler;

  •     Türkiye’de yapılan ve Gelir Vergisi Kanunu'na göre ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti kapsamında değerlendirilen teslim ve hizmetler vergiye tabi olacaktır.

    Yukarıda belirtilen faaliyetlerden devamlılık arzedenler vergiye tabi olacak, arizi faaliyetler çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ise vergiye tabi tutulmayacaktır.

  1. Zati eşyaların, ziynet eşyalarının ve eskimiş ev eşyalarının bunların sahipleri tarafından satışı KDV’nin konusuna girmeyecektir. Çünkü devamlılık kasıt ve niyeti bulunmadığı gibi yapılan teslimler ticari mahiyette de değildirler.
  2.      Bu satış işleminde alıcının kim olduğunun, gelir vergisi, kurumlar vergisi ya da katma değer vergisi mükellefi olup olmadığının bir önemi bulunmamaktadır.
  3.    Yenilemek amacıyla mevcut otomobilini satan bir şahsın bu faaliyetini, ticari faaliyet, bu satıştan elde ettiği kazancı, ticari kazanç olarak nitelendirmek mümkün değildir. (Devamlılık koşulunun gerçekleşmesi halinde ticari faaliyetin varlığından hareketle KDV gündeme gelecektir.)

Bir işletme sahibinin ticari işletmesine dahil ettiği yani işletme envanterine aldığı otomobili sattığında ticari faaliyet kapsamında yapılan bir teslimden bahsedileceğinden KDV doğacaktır. Aynı şahıs söz konusu aracı ticari işletme kayıtlarına dahil etmeksizin satmış olsaydı bu durumda ticari faaliyetten bahsedilemeyeceğinden KDV doğmayacaktı.

  1.    Dershane öğretmenlerinin her bir öğretim dönemi için bir adet soru kitapçığı hazırlamaları arızi serbest meslek faaliyeti sayıldığından KDV’nin konusuna girmez.
  2.   V.U.K.’nun 187. maddesi kapsamında işletme envanterine alınan gayrimenkullerin satılması ya da her ne suretle olursa olsun işletmeden çekilmesi ticari faaliyet kapsamında teslim sayılır ve KDV’ye tabi olur.

Bir yıl içerisinde kaç teslimin yapılması halinde devamlılık şartının tekemmül etmiş sayılacağı hususunda net bir belirleme bulunmamaktadır. Bir yılda birden fazla daire satışının yapılmış olması ya da birbirini izleyen yıllarda birer adet daire satışının yapılmış olması halinde ticari faaliyetin varlığından hareketle KDV tarhiyatı yapılması gerektiği yönünde bakanlık görüşü mevcuttur.

  1.    Yarış atı yetiştiriciliği zirai bir faaliyettir. Bu kapsamdaki teslimler ile yarışlardan kazanılan ikramiyeler KDV’ye tabidir.
  2.    Zirai faaliyette kullanılan tarla, sera v.b. gayrimenkullerin kiraya verilmesi zirai faaliyet sayılmadığından (bu gayrimenkullerin satışı ise arızi işlem olarak değerlendirilir.) burada elde edilen gelirler gayrimenkul sermaye iradı olarak değerlendirilir. Söz konusu gayrimenkullerin ticari işletmeye dahil olması halinde kiralama işleminin KDV’ye tabi olacağı açıktır.
  3.    Ancak, zirai makine ve aletlerin kiraya verilmesi zirai faaliyet olarak KDV’ye tabi olacaktır.
  4.    Serbest meslek faaliyetinde devamlılık unsurunun varlığının kabulü için bu faaliyetin mutad meslek olarak ifası gerekir. Dolayısıyla faaliyet yılda birkaç kez tekrarlanmış olsa dahi mutad meslek olarak ifa edilmiyorsa arızi serbest meslek faaliyeti sayılarak KDV’ye tabi olmaması gerekir.
  5.    Ancak ticari kazançta olduğu gibi, idare çeşitli olaylara yönelik olarak açıklamış olduğu görüşlerinde, serbest meslek faaliyetinin aynı yılda veya birbirini takip eden yıllarda birden fazla yapılması durumunda süreklilik halinin varlığını kabul etmektedir.
  6.  Serbest meslek erbabının şahsi malvarlığına ait menkul ve gayrimenkulleri satması halinde KDV mükellefiyetinin doğmayacağı açıktır.

Her Türlü Mal Ve Hizmet İthali

  1. Her türlü mal ve hizmet ithalatı, KDV’nin konusuna girmekte olup, ithalatın kamu sektörü, özel sektör veya herhangi bir gerçek veya tüzelkişi tarafından yapılması veya herhangi bir şekil ve surette gerçekleştirilmesi, özellik taşıması vergilendirmeye tesir etmez.
  2.  İthalatın vergilendirilmesindeki en temel amaç, yurt içerisinde üretilen mal ve hizmetler ile ithal edilen mal ve hizmetler üzerindeki vergi yükünü eşitlemektir.
  3.  Bu durum KDV’de uygulanan destinasyon (varış ülkesinde vergilendirme) ilkesinin de doğal sonucudur. Mal ve hizmet ihracının KDV’den istisna edilmiş olması da bu ilkenin bir gereğidir.
  4.  Mal ithalatının Gümrük Vergisinden muaf olması KDV alınmasına engel olmaz.
  5. - 1. Katma Değer Vergisinin Mükellefi:

-KDV Mükellefİ

  1. a) Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar,
  2. b) İthalatta mal ve hizmet ithal edenler,
  3. .............................................................
  4. Katma Değer Vergisi mükellefleri (yükümlü), KDV’yi kendi mal varlıklarından ödemezler. Onlar nihai tüketicilerden (yükleniciler) tahsil ettikleri KDV’yi hazineye intikal ettirirler.
  5.  KDV kapsamına giren işlemleri yapanlar bağlı oldukları vergi dairesinde KDV mükellefiyeti tesis ettirirler.
  6.  Münhasıran KDV’den istisna edilmiş işlemleri yapanların mükellefiyet tesis ettirmelerine gerek yoktur.
  7. Gelir vergisinden muaf olan ya da basit usulde vergilendirilenlerin KDV mükellefiyeti yoktur.
  8.  Adi ortaklıklarda mükellef adi ortaklıktır. (Gelir Vergisinde olduğu gibi ortaklar değildir.)
  9.  Şahsi işletme sahipleri ve serbest meslek erbabı KDV mükellefidir.
  10.  Gerçek usulde vergilendirilen çiftçiler KDV mükellefidirler.
  11.  Şahıs ve sermaye şirketlerinde mükellef tüzel kişiliklerdir.

-Katma Değer Vergisinde vergilendirme dönemi aylık olduğundan, vergiyi doğuran olayın hangi ay içerisinde meydana geldiği beyan döneminin tespiti açısından önem arz etmektedir.

- Dönem kayması vergi ziyaınıda beraberinde getirebilir.

  1. Malın tesliminden ya da hizmetin ifasından itibaren fatura tanzimi için tanınan 7 günlük sürenin KDV açısından bağlayıcılığı yoktur.

 Mal teslimi ya da hizmet ifası fiilen hangi ay içerisinde gerçekleşmiş ise KDV’nin o aya ilişkin beyannameye intikal ettirilmesi gerekir. Faturanın bir sonraki ayda düzenlenmiş olmasının bu duruma bir etkisi yoktur. Örneğin 27 Kasımda fiili teslimi gerçekleşen malın faturasının en geç 4 Aralık tarihine kadar düzenlenmesi gerekir. Ancak, fatura 3 Aralıkta düzenlenmiş olsa dahi bu teslime ilişkin KDV’nin Kasım ayı beyannamesine dahil edilmesi gerekir. BUNUN İÇİN ENGEÇ 30 KASIMA KADAR FATURANIN KESİLMESİ DOĞRU OLACAKTIR.

Beyanname Verme Zamanı

1. Mükellefler ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar Katma Değer Vergisi beyannamelerini, vergilendirme dönemini takibeden ayın yirmidördüncü günü (55) akşamına kadar ilgili vergi dairesine vermekle yükümlüdürler.

KDV İSTİSNALARINA GENEL  BAKIŞ

AŞAĞIDAKİ VERGİLER KDV DEN İSTİSNADIR.

1- İHRACAT İSTİSNASI;

      2-Deniz taşıma aracı Ve Petrol Aramaları ile Ulusal Güvenlik Harcamaları ve Yatırımlarda İstisna

         3-Taşımacılık İstisnası

         4-Diplomatik İstisnalar

         5-Sosyal ve Askerî Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar

1- İHRACAT İSTİSNASINA ÖRNEK 

Veriye Tabi Teslim Ve Hizmet Bedeli (İhracat hariç):      300.000

İhraç Mal Bedeli :                                                                       200.000

Önceki Dönemden Devir KDV:                                                13.000

Bu Döneme Ait İndirilecek KDV:                                             47.000

İhraca Konu Mallar Nedeniyle Yüklenilen KDV:                  36.000

Veriye Tabi Teslim Ve Hizmet Bedeli (İhracat Hariç):                           300.000

KDV Matrahı:                                                                                                 300.000

Hesaplanan KDV:                                                                                           54.000

Önceki Dönemden Devreden KDV:                                                            13.000

Bu Döneme Ait İndirilecek KDV:                                                                  47.000

İndirimler Toplamı:                                                                                          60.000

Ödenmesi Gereken KDV:                                                                                        0

İade Edilmesi Gereken KDV (İhracat Nedeniyle Yüklenilen KDV):         6.000

Sonraki Döneme Devreden KDV:                                                                          0

 

 BEYANNAME VERME VE ÖDEME SÜRELERİ BEYANNAME TÜRÜ

BEYANNAME VERME SÜRESİ

ÖDEME SÜRESİ

Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi

İzleyen yılın Mart ayının başından 25. günü akşamına kadar verilir.

1.Taksit Mart ayı sonuna kadar,

2.Taksit Temmuz ayı sonuna kadar ödenir.

Münferit Beyanname

Serbest meslek faaliyetine ilişkin kazançlarda faaliyetin sona erdiği, diğer kazanç ve iratlarda kazanç ve iratların iktisap olunduğu tarihten itibaren 15 gün içinde verilir.

Beyanname verme süresi içerisinde ödenir.

Yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamesi

Hesap döneminin kapandığı ayı izleyen 4. ayın birinci gününden 25. günü akşamına kadar verilir.

Beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar ödenir.

Tarhiyatın muhatabının Türkiye'yi terk etmesi halinde ise ülkeyi terk etmesinden önceki 15 gün içinde verilir.

Beyanname verme süresi içinde ödenir.

Geçici Vergi Beyannamesi

3 Aylık dönemi izleyen 2. ayın 14. günü akşamına kadar verilir.

Beyanname verilen ayın 17. günü akşamına kadar ödenir.

1.Dönem (Ocak - Şubat - Mart) 14 Mayıs, 2.Dönem (Nisan - Mayıs - Haziran) 14 Ağustos, 3.Dönem (Temmuz - Ağustos - Eylül) 14 Kasım, 4.Dönem (Ekim - Kasım - Aralık) 14 Şubat.

1.Dönem 17 Mayıs, 2.Dönem 17 Ağustos, 3.Dönem 17 Kasım, 4.Dönem 17 Şubat.

 

 

 

Muhtasar Beyanname

(Aylık)

(İstihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen damga vergisi dahil)

İzleyen ayın 23. günü akşamına kadar verilir.

Beyanname verilen ayın 26. günü akşamına kadar ödenir.

Muhtasar Beyanname

(Üç Aylık)

(İstihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen damga vergisi dahil)

3 Aylık dönemi izleyen ayın 23. günü akşamına kadar verilir.

Beyanname verilen ayın 26. günü akşamına kadar ödenir.